Atılım’dan Anadolu ve Ankara Tarihine Katkı
16.06.2016

Anadolu'da Kültür ve İletişim: Geçmiş, Günümüz ve Gelecek konulu Sempozyum devam ediyor.

Sempozyumun ilk günü Mütevelli Heyet Başkanı Yalçın Zaim ve Rektör Prof. Dr. Yıldırım Üçtuğ'un konuşmaları ile başladı.

Mütevelli Heyet Başkanı Yalçın Zaim Konuşmasında,“Anadolu’da Kültür ve İletişim Sempozyumu” adıyla uluslararası bir toplantıyla Ankara tarihine katkı sağlanmasını hedeflediklerini açıkladı. Zaim, “Ankara’da yaşadığımıza, üniversitemiz Ankara’da olduğuna göre, dahası kentimiz Türkiye’nin başkenti olduğuna göre, tarihinin belirsizliğinin utanç verici olduğunu düşünüyorum” dedi.

Atılım Üniversitesi’nin ev sahipliğinde “Anadolu’da Kültür ve İletişim Sempozyumu: Geçmiş, Günümüz, Gelecek” başlıklı uluslararası toplantı akademik dünyayı Ankara’da buluşturdu.

TBMM Başkanı İsmail Kahraman, davetli olduğu sempozyum açılışına katılamadığı yazılı bir telgraf ile kutlama mesajı gönderdi. Kahraman, mesajında, “Bu anlamlı sempozyumun başarılı geçmesini diler, tüm katılımcıları tebrik eder selam ve sevgilerimi iletirim” ifadesini kullandı.

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz da, sempozyuma kutlama mesajını iletti.

Sempozyum, Atılım Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Başkanı Prof.Dr. İrfan Erdoğan’ın programa dair kısa sunuşuyla başladı.

Mütevelli Heyet Başkanı Zaim, sempozyum açış konuşmasında, Anadolu ve Ankara’ya odaklanan uluslararası sempozyum düzenlemesi konusunda uzun yıllardır düşünce sahibi olduğunu vurguladı. Zaim, sempozyumu yaratan süreci şöyle açıkladı:

“Tarihe, özellikle Türkiye tarihine, Türklerin kökenine ve Anadolu’ya gelişlerinin tarihine tutkum var. Tarih okumalarımda, İstanbul’un tarihi üzerine çok sayıda araştırma yapıldığını ve kitap yazıldığını buna karşılık Ankara tarihi konusunda yeterli çalışma olmadığını fark ettim. Ankara’da yaşadığımıza, üniversitemiz Ankara’da olduğuna göre, dahası kentimiz Türkiye’nin başkenti olduğuna göre, tarihinin belirsizliğinin utanç verici olduğunu düşünüyorum. Üniversitemizin 20’nci kuruluş yılı dolayısıyla bu tarihin karanlık noktalarını aydınlatmak üzere bir dizi sempozyum düzenlemeye karar verdim. Bugün bu maceranın başlangıcındayız. Bunun zor bir görev olduğunu biliyorum. Hepinize teşekkür ederim.” diyerek kürsüden ayrıldı.

Ardından kürsüye gelen Atılım Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Yıldırım Üçtuğ, “Bilgi, bilgiye erişim, iletişim… 21’nci yüzyılı belki de simgeleyen sözcükler. Her biri artık yaşamamızın ayrılmaz birer parçası ve her biri insanlık tarihinde hiç olmadığı ölçüde öne çıkmış durumda. Bilgi, insanlık tarihi sürecinde kümülatif olarak ama eksponansiyel hızda artan bir kavram. Merak denilen ve insan beynini sürekli bilinmeyeni keşfe yönelten niteliğin ortaya çıkardığı kaçınılmaz olgu. Sanıyorum tarihini, insanlığın tarihiyle özdeşleştirmek yanlış olmaz” dedi.

İletişim tarihi gelişim süreçlerini özetleyen Üçtuğ, dumanlı ve güvercinli iletişim dönemine tanıklık eden bir nesil olmadıklarını ancak yine de Türkiye’de ilginç bir iletim dönemi yaşadıklarını da ifade etti. Üçtuğ, “Olayı biraz da esprili bir şekilde Türkiye gerçeğine indirgersek kağıda basılı roman, öykü ve ansiklopediler kanalıyla genel bilgiye erişim, sınırlı sayıda gazete ve TRT Radyo aracılığıyla duymamıza izin verilen haberlere ulaşma, postacı yolu gözlenerek alınan mektuplar, kutlama gerek en önemli günlerde ve taziye bildirme amaçlı ve yılda birkaç kere ile sınırlı telgraf çekme, gündüzleri üzerindeki vazo ve dantel örtüyle birlikte dekoratif malzeme olarak kullanılan TV cihazı bizlerin yaşam kesitimizin ilk yarısındaki iletişim araçlarını oluşturdular” diye konuştu.

İnternet başında mutlu muyuz?

Teknoloji, bilişim ve iletişimin kaçınılmaz döngüsüne ve paradigma değişikliğine nesil olarak tanıklık ettiklerini belirten Üçtuğ, “Voltaire bugün yaşasa Zadig’e ebedi mutluluğu acaba internet başında Facebook arkadaşlarıyla kayıt altına sohbetleri yaparken mi buldururdu? Yoksa yolunu yine aynı çiftçinin yanına mı düşürürdü?” diye sordu. 

Üç gün sürecek etkinlikte, Kültür iletişimi ile ilgili pek çok konu ele alınacak.